Turumuzun ilk gününe Bozcaada’ya ulaşmak üiçim Geyikli İskelesi’ne giderek başlıyoruz. Feribota binerek yaklaşık yarım 40-45 dakika sürecek yolculuk sonunda Bozcaada’ya ulaşıyoruz. Buradaki ilk durağımız tüm ihtişamıyla bizi karşılayan ve Cenevizliler tarafından yaptırıldığı bilinen Bozcaada Kalesi olacak. Bozcaada Kalesi’ni panoramik olarak görüp rehberimizin yapacağı anlatımların ardından Kale etrafında siz değerli misafirlerimize serbest zaman veriyoruz. Daha sonra Eski Rum Mahallesi ve Eski Türk Mahallesi’nin hala dokusunu kaybetmemiş olan sokaklarında gezintimize devam ediyoruz. Mahallenin tam ortasında yer alan Meryem Ana Kilisesi ve Saat Kulesi‘ni de görüyoruz. Geziden sonra öğle yemeğimizi almak için serbest zaman veriyoruz. Dileyen misafirlerimiz serbest zaman eşliğinde Bozcaada’nın plajlarında vakit geçirebilirler. Serbest zamandan sonra Rum Mahallesi’nin arka tarafında bulunan Yel Değirmenleri’ne gidiyoruz. Yel Değirmenleri’ni ziyaret ederek manzaranın keyfini çıkarabiliriz. Özellikle fotoğraf çekmeyi seven misafirlerimiz Bozcaada manzarası ve Yel Değirmenleri’nin aynı anda efsane karelerini yakalayabilirler. Son durağımız Bozcaada’da yer alan Alaybey Cami’ye gidiyoruz. Kırmızı kesme taştan yapılmış cami, Osmanlı mimarisiyle Bozcaada sokaklarında gelen misafirlerin dikkatini çekmektedir. Buradaki gezimizi tamamlayıp feribota binerek tekrardan Geyikli’ye dönüyoruz. Geyikli Feribot İskelesinde bizi bekleyen aracımıza binip Çanakkale merkezde bulunan Truva Atı’nı görmek için yola çıkıyoruz.  Paris ve Helen’in efsanesine konu olan Truva Atı hakkında rehberimizin anlatımını dinledikten sonra Truva Atı önünde geleneksel fotoğrafımızı çekiliyoruz. Sonrasın da türkülere konu olan yaklaşık 130 yıllık Çanakkale kentinin en eski alışveriş merkezi olarak büyük ilgi çeken Aynalı Çarşı’ya gidiyoruz. Aynalı Çarşı gezimizi de tamamladıktan sonra akşam yemeğimizi almak ve konaklamak için Çanakkale merkezde bulunan otelimize geçiyoruz. Dileyen misafirlerimiz yemek sonrası Çanakkale şehir merkezi ve kordon boyunda vakit geçirebilirler.

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından KABATEPE İSKELESİ’ne gidiyor ve arabalı vapurla keyifli bir deniz yolculuğu sonrasında, kelimelerle anlatmanın mümkün olmadığı ancak yaşanarak ulaşılabilir bir güzellik olan GÖKÇEADA’ya varıyoruz. Bizi bekleyen minibüslerle Rum köylerini gezmeye başlıyoruz. Önce, Rum Köylerinden en yüksekte olanı ve 15 Ağustos’ta Meryem Ana Yortusunun gerçekleştiği TEPEKÖYÜ rehberimiz eşliğinde geziyor ve muhteşem manzaraları çekmek üzere fotoğraf molası veriyoruz. Ayrıca Tepeköy mevkiindeki 625 yıllık Çı­nar ağa­cı­nı ar­ka­mıza alıp de­ni­ze doğ­ru yü­rüdüğümüzde ön­ce tüm ih­ti­şa­mıy­la Se­ma­di­rek Ada­sı, son­ra ye­şil bir va­di ve uçsuz bucaksız Ege Denizi be­li­ri­yor. Ye­şil ve ma­vi­den olu­şan et­ki­le­yi­ci bu tablo gibi manzarayı izleyerek, burada bulunmanın keyfini yaşıyoruz. Daha sonra Gökçeada merkezine gidiyoruz. Merkez’de zeytin ürünleri, adaya özgü organik ürünler ve hediyelik eşya alışverişleri için serbest zaman alıyoruz. Bu esnada besi hayvanlarından elde edilen organik  lezzetler ile öğle yemeğimizi de alma şansımız olacak… Buradan hareketle etrafı çok sayıda zeytin ağacı ile çevrili ve dibek kahvesi ve sütlü tatlıları ile ünlü ZEYTİNLİ KÖYÜNÜ ziyaret ediyoruz. Zeytinli Köyü’nü takiben  kafeleri, balık restoranlarıyla Ada’nın akşamları en hareketli noktası olan KALEKÖY Limanını da panoramik gördükten sonra feribot ile Gökçeada’dan ayrılıyoruz. Sonrasında Isparta’ya doğru dönüş yolculuğuna geçiyoruz ve siz değerli misafirlerimizle başka bir Saporta Tour programında görüşmek dileğiyle vedalaşıyoruz.